İlişkilerimde Neden Hep Aynı Hikaye Tekrar Ediyor?
Published on June 20, 2025

Bir ilişkinin içindeyken kendinizi defalarca aynı döngünün içinde bulduğunuz oldu mu?
İsimler değişiyor ama senaryo aynı kalıyor sanki:
İlgisiz partnerler, belirsiz ilişkiler, duygusal mesafe, terk edilme korkusu…
Bazı insanlar ilişkilerinde sürekli benzer sorunlarla karşılaştıklarını fark eder.
Aynı tip partnerlere çekilirler, aynı kavgaları yaparlar, benzer hayal kırıklıklarını yaşarlar.
Peki bu bir tesadüf mü, kader mi, yoksa öğrenilmiş bir tekrar mı?
Bu yazıda, ilişkilerde tekrarlayan döngülerin nedenlerine, bağlanma stillerinin bu döngülerdeki rolüne ve bu kalıpları nasıl kırabileceğimize bakacağız.
Tanıdık Olan Güvenli Gelir (Ama Her Zaman Sağlıklı Değildir)
İlk bakışta çekici gelen şey her zaman bizim için iyi olan değildir.
Bazen kendimizi, duygusal olarak ulaşılmaz ya da sürekli eleştiren partnerlere çekilmiş buluruz.
Bunun nedeni genellikle duygusal olarak tanıdık olanı seçmemizdir.
Çocuklukta yaşadığımız ilişkiler, sevgiye dair içsel şemalar oluşturur.
Eğer sevgiyle birlikte mesafe, suçluluk, ilgi eksikliği ya da kaygı varsa, yetişkinlikte de bu karmaşık dinamikleri "aşk" sanabiliriz.
Bağlanma Stilimiz Bizi Seçimlerimizde Yönlendirir
Bağlanma kuramı, romantik ilişkilerdeki davranışlarımızı anlamamız için güçlü bir çerçeve sunar.
Genel olarak 4 bağlanma stilinden söz edilir:
- Güvenli bağlanma: Yakınlıktan korkmadan duygusal bağ kurabilen bireyler.
- Kaygılı bağlanma: Terk edilme korkusuyla ilişkide sürekli onay ve ilgi arayanlar.
- Kaçıngan bağlanma: Duygusal mesafeyi koruyan, yakınlıktan rahatsız olan bireyler.
- Kaygılı-kaçıngan: Hem yakınlık ister hem de ondan korkar, ilişkilerde kararsızlık yaşar.
Örneğin; kaygılı bağlanan biri, kaçıngan bir partnerle karşılaştığında bu ilişki biçimi ona tanıdık ve “çekici” gelebilir. Ama bu çekim, sağlıklı bağ değil; çocukluktan gelen bir senaryonun yeniden sahnelenmesidir.
Duygusal Tekrarlar: Fark Etmediğimiz İçsel Hikâyeler
Kendimizle ilgili inançlarımız da bu döngüyü besler:
“Ben sevilmeyi hak etmiyorum.”
“İlişkiler hep acı verir.”
“Beni ancak mesafeli biri heyecanlandırır.”
Bu tür düşünceler partner seçimlerimizi farkında olmadan etkiler.
Freud’un deyimiyle: "Tekrar zorlantısı" ile, çözülmemiş duygusal yaraları bilinçdışı şekilde yeniden yaratırız.
Bu fark edilmedikçe, her ilişkide farklı bir bedende aynı duygusal hikâyeyi tekrar tekrar yaşamamız kaçınılmaz olur.
Döngüyü Kırmak Mümkün mü?
Evet, mümkün. Ama bu farkındalık ve emek ister.
💬 1. Duygusal Kalıplarını Fark Et:
Geçmiş ilişkilerini düşün.
Nerelerde tekrar ediyorsun?
Ne zaman “bu filmi daha önce de izlemiştim” hissine kapıldın?
🧠 2. Bağlanma Stilin Üzerine Çalış:
İlişkideki davranışlarını anlamak için kendi bağlanma stilini öğrenmek güçlü bir başlangıçtır.
📖 3. Bilgiyle Kendini Güçlendir:
Psikoloji okuma alışkanlığı edinmek, kendi davranışlarını dışarıdan görmeni sağlar. (Attached, Beni Tut gibi kitaplar bu konuda destekleyicidir.)
🧘♀️ 4. Terapi Desteği Al:
Tek başına değiştirmekte zorlandığın döngüler için bir terapistten destek almak en etkili yöntemlerden biridir.
Terapi; yalnızca duygusal geçmişi anlamak değil, ilişkide “başka türlü” davranmayı da deneyimleyebileceğin güvenli bir alan sunar.
Sonuç: Aynı Hikayeyi Farklı Sonla Yazmak Senin Elinde
İlişkilerdeki döngüler seni tanımlamaz.
Ama fark edilmediklerinde seni şekillendirebilir.
Her farkındalık, yeni bir seçim yapma özgürlüğünü getirir.
Bu kez aynı hikâyeyi yaşamayabilirsin.
Bu kez, sevgiyle bağ kurmanın başka bir yolu olduğunu fark edebilirsin.
Tavsiye Edilen Kitaplar
📘 Attached – Amir Levine & Rachel Heller
İlişkilerde bağlanma stillerini anlamak için mükemmel bir kaynak.
🔗 Amazon.ca’da gör
📘 Hold Me Tight – Dr. Sue Johnson
Duygusal bağ kurma üzerine bilimsel ve etkili bir yaklaşım.
🔗 Amazon.ca’da gör
Not: Önerdiğim kitaplara yönlendiren bağlantılar Amazon Affiliate programı kapsamında oluşturulmuştur. Güvendiğim kaynakları öneriyorum ve bu bağlantılar üzerinden yaptığınız alışverişler bana destek olur.