Geçmiş Kararlarımızı Yargılamadan Kendimize Şefkat Göstermek

Published on July 14, 2025

Geçmiş Kararlarımızı Yargılamadan Kendimize Şefkat Göstermek

Geçmişteki 'ben'i anlamadan bugünkü 'ben'i affetmek mümkün mü?

Geçmişteki kararlarımızı düşündüğümüzde, çoğu zaman kendimizi suçlayıcı bir iç sesle karşılaşırız: "Neden böyle yaptım? Daha iyi bir seçenek vardı!" Bu iç eleştiri, psikolojik sağlığımızı olumsuz etkileyebilir ve gelecekteki kararlarımızı da sabote edebilir. Ancak araştırmalar, özşefkat geliştirmenin hem duygusal iyilik halimizi artırdığını hem de daha sağlıklı kararlar almamızı desteklediğini gösteriyor.

Geçmiş Kararlarımızı Bugünkü Bakış Açımızla Yargılamanın Tuzağı

Psikolojide "hindsight bias" (geriye dönük önyargı) olarak bilinen bu durum, geçmişte yaşanan olayların sonuçlarını bilerek, o zamanki durumu değerlendirmemizi ifade eder. Örneğin, bir ilişkiyi sonlandırdığımızda "Zaten başından beri işaretler vardı" diyebiliriz. Ancak bu yaklaşım, o anki duygusal durumumuzu, sahip olduğumuz bilgiyi, yaşadığımız stresi ve çevresel faktörleri göz ardı eder.

Kahneman ve Tversky'nin araştırmalarına göre, insanlar karar verirken mevcut bilgilerle en mantıklı seçimi yapmaya çalışır. Geçmişteki kararlarımızı yargılarken, o anki koşulları, duygusal durumu ve sahip olduğumuz kaynakları unutarak, bugünkü bilgi ve tecrübemizle değerlendiririz. Bu durum, gereksiz suçluluk ve özgüven kaybına neden olur.

Kendimizi Affetmenin Önündeki En Büyük Engel: 'Bile Bile Yaptım' Hissi

Çoğu zaman "Biliyordum ki yanlış, ama yine de yaptım" düşüncesi kendimizi affetmemizin önündeki en büyük engeldir. Oysa psikolojik araştırmalar, insanların o anki duygusal durumu, stres seviyesi, yorgunluk ve çevresel baskılar altında "elimizden gelenin en iyisini" yapmaya çalıştığını gösteriyor.

Baumeister'in ego tükenmesi teorisine göre, zihinsel kaynaklarımız sınırlıdır ve sürekli karar verme sürecinde bu kaynaklar azalır. Dolayısıyla, geçmişte aldığımız kararlar, o anki zihinsel kapasitemiz ve koşullar çerçevesinde şekillenir. Bu perspektif, kendimize karşı daha anlayışlı olmamızı sağlar.

Özşefkat Nedir, Ne Değildir?

Kristin Neff'in öncülük ettiği özşefkat araştırmalarına göre, özşefkat üç temel bileşenden oluşur:

1. Öz-nezaket: Kendimize karşı eleştirel olmak yerine, anlayışlı ve nazik bir yaklaşım benimser.

2. Ortak insanlık: Hata yapmayı ve acı çekmeyi insan deneyiminin doğal bir parçası olarak kabul eder.

3. Bilinçli farkındalık: Olumsuz duygu ve düşünceleri aşırı özdeşleşmeden gözlemler.

Özşefkat, bahaneler üretmek veya sorumluluk almaktan kaçmak anlamına gelmez. Aksine, hatalarımızı kabullenip onlardan öğrenmek için gerekli olan duygusal güvenliği sağlar. Araştırmalar, özşefkatli bireylerin daha az kaygı yaşadığını, daha dayanıklı olduğunu ve daha sağlıklı kararlar aldığını gösteriyor.

Zihnimizin Sık Yaptığı Bir Hata: 'Keşke' Üzerinden Karakter Yargısı

"Keşke o işe başvurmasaydım", "Keşke o ilişkiye girmeseyim" gibi düşünceler, çoğu zaman karakter yargısına dönüşür: "Bunu yaptıysam demek ki ben ahmağım", "Demek ki ben kötü biri seçiyorum". Bu yaklaşım, kişisel değerimizi geçmişteki tek bir kararla ilişkilendirir.

Daha sağlıklı bir yaklaşım, "O hâlde, o şartlarda bu olmuş" perspektifidir. Bu bakış açısı, geçmişteki kararlarımızı bağlamında değerlendirmemizi ve kendimizi bir bütün olarak görmemizi sağlar. Araştırmalar, bu tür kontekstsel düşünmenin psikolojik esnekliği artırdığını gösteriyor.

Bir Özşefkat Pratiği: Geçmişteki Kendine Mektup Yazmak

Özşefkat geliştirmek için etkili bir yöntem, geçmişteki kendinize mektup yazmaktır. Bu pratik, hem perspektif değişimi sağlar hem de duygusal mesafeyi artırır.

Mektup Yazma Adımları:

1. Durumu Tanımlayın: Pişmanlık duyduğunuz kararı ve o anki koşulları objektif olarak yazın.

2. O Anki Durumu Hatırlayın: Yaşadığınız stres, sahip olduğunuz bilgi ve seçenekleri, duygusal durumunuzu detaylandırın.

3. Anlayış Geliştirin: "O koşullarda bu kararı almanın anlaşılır olduğunu" ifade edin.

4. Öğrenilen Dersleri Belirtin: Bu deneyimden ne öğrendiğinizi ve gelecek için nasıl kullanacağınızı yazın.

5. Af Dilini Kullanın: Kendimize karşı nazik ve affedici bir dil kullanın.

Örnek Mektup:

"Sevgili geçmişteki ben, o zor dönemde aldığın kararı anlıyorum. Çok stresli bir süreçteydin ve elindeki bilgilerle en doğru seçimi yapmaya çalıştın. Bu deneyimden çok şey öğrendin ve bugün daha bilinçli kararlar alabiliyorsun."

Bu pratik, düzenli olarak yapıldığında özeleştiri eğilimini azaltır ve duygusal iyilik halini artırır.

Sonuç

Geçmiş kararlarımızla barışmak, kendimize karşı şefkatli olmayı öğrenmekten geçer. Bu süreç, geçmişi değiştirmek için değil, bugünkü ve gelecekteki yaşam kalitemizi artırmak için önemlidir. Özşefkat, hem psikolojik sağlığımızı korur hem de daha sağlıklı kararlar almamızı destekler.

Unutmayın: Her insan hata yapar ve bu hatalar, o anki koşullar çerçevesinde anlaşılabilir. Kendimize karşı anlayışlı olmak, hem kişisel gelişimimizi destekler hem de daha mutlu bir yaşam sürmemizi sağlar.